CHP Genel Lideri Özgür Özel, “Yüzde 89’unu garibanların, yüzde 11’ini kodamanların verdiği bu vergi sistemini artık tabana değil tavana yaymanın vakti gelmiştir.” dedi.

Özel, TBMM Genel Şurasında, 2024 Yılı Merkezi İdare Bütçe Kanunu Teklifi ile 2022 Yılı Merkezi İdare Kesin Hesap Kanunu Teklifi üzerinde yaptığı konuşmada, iktidarın ekonomi ve vergi siyasetlerini eleştirdi.

Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’in “vergiyi tabana yaymak durumundayız” halindeki kelamları bulunduğunu hatırlatan Özel, “Yüzde 89’unu garibanların, yüzde 11’ini kodamanların verdiği bu vergi sistemini artık tabana değil tavana yaymanın vakti gelmiştir. Beyefendiye onu hatırlatırım.” diye konuştu.

Siyasetin öncelik belirleme, tarafını seçme işi olduğunu belirten Özel, “Şimdi siz bu bütçede yüzde 89’u veren garibanlardan taraf olacaksanız, bu bütçeye bizimle bir arada ‘hayır’ diyeceksiniz. Yok, ‘bu kirli tertip sürsün’ diyecekseniz o vakit ‘yüzde 11’de kalsın’ deyip bu beyefendilerin getirdiği bütçeye ‘evet’ diyeceksiniz. Bu vicdanınızla sizin aranızda olan bir şey.” sözlerini kullandı.

CHP’nin, Cumhuriyetin birinci bütçesini yaparak büyük bir kalkınma başlattığını fakat Cumhuriyetin ikinci yüzyılının birinci bütçesine, vergi sistemini değiştirecek, vergilendirilmeyen gelirlerin ve kısımların vergilendirilmesiyle yeni kaynaklar yaratacak, bu kaynakla kalkınma atılımı başlatacak, kaynak kullanımında tam bir şeffaflık gerçekleştirecek ve kamu siyasetlerine inanç sağlayacak düzenlemeleri görmediği için Plan ve Bütçe Komitesinde ret oyu verdiklerini tabir eden Özel, “CHP, Genel Şura etabında da adaleti olmayan bu bütçenin karşısında duracak ve tarafını açıkça aşikâr edecektir. Biz tüm işçilerden, emeği plazada, tersanede, madende sömürülen tüm çalışanlardan, tüm fakirlerden, tüm dezavantajlı kümelerden; emeklilerden, esnaftan, çalışandan, çiftçiden tarafız. Siz kimin tarafındasınız?” diye sordu.

Tüm dünyanın pandemiyle ekonomik bir problemle karşılaştığına, enflasyonun arttığına işaret eden Özel, tüm ülkelerin krizle gayret metotlarının tersine, “tuhaf bir özgüven, kibir, iş bilmezlik sonucu Türkiye‘de iktisadın daha da kötüleştiğini” savundu.

Özel, “Geminin şimdi batmamış olmasını sakın kaptanın maharetine bağlamayın. Bu, geminin büyüklüğünden, ne kadar sağlam inşa edildiğinden ve bugüne kadar gemiyi yüzdürenlerin emeğinden, bilgisinden, tecrübesindendir.” dedi. Özel, kelamlarını şöyle sürdürdü:

“Tüm kamu siyasetlerini gözden geçirip, yenilikçilik siyasetlerini tüm sistemlerin modülü haline getirmezsek, kalkınan ülkelerle aramızdaki fark, bizden sonraki jenerasyonların kapatamayacağı bir fark olacaktır. Bugüne kadar 5 fırsat dalgası kaçmıştır; su gücünün getirdiği üretim üstünlüğü, buhar gücünün getirdiği avantaj, elektrik, petrokimya ve yazılım… Daima birlikte bunları kaçırdık. Artık 6’ncı fırsat dalgası yeşil dönüşümdür, dijital dönüşümdür. Bu bütçenin ve önümüzdeki bütçelerin bu dalgayı da kaçırmamak için hazırlanması, ülkenin bu şuurla yönetilmesi gerekmektedir.”

“Savcılık misyonumuzu yaparız”

Türkiye‘de bugün bir “suç iktisadı oluştuğunu” öne süren Özel, 15 Temmuz darbe teşebbüsünün çabucak akabinde Meclis’in açıldığında “varlık barışı” yasasının çıkarıldığını lisana getirdi. Düzenlemenin, ” Türkiye‘ye kara parayı davet ettiğini; kara paranın da mafyayı, insan ve uyuşturucu kaçakçılarını da ülkeye getirdiğini” savunan Özel, şöyle konuştu:

” Türkiye‘de onlarla çok uğraşmayan, uyumlaşan bir içişleri idaresi de vardı. Artık, o denli bir gün yaşıyoruz ki İçişleri Bakanı bu yapılarla uğraş ediyor ve herkes destekliyor; iktidardan, muhalefetten övgü alıyor ve ‘Bakanımızın ardındayız, bu pisliklerden bizi kurtarsın’ deniyor. Bu pisliklerden bizi kurtarsın, Bakan’ın ardında duralım, itirazım yok da bu Bakan’ı atayan da evvelkini atayan da Recep Tayyip Erdoğan. Şayet birileri bu Bakan’ın yaptıklarıyla övünmek istiyorsa evvelki Bakan’ın yaptıklarıyla yüzleşmeyi, o sorumluluğu üstlenmeyi, onu tartışmayı göze almalıdır. Bunun yolu kolaydır; iki satır yazarsınız, Küme Başkanvekilleriniz Türkiye‘nin en tecrübeli hukukçuları, Süleyman Soylu ile ilgili bir soruşturma önergesini muharrir, 400 bireyle yollarız, savcılık vazifemizi yaparız ve bu soruşturma varacağı yere kadar varır, aklanırsa aklanır, aklanmazsa bu ayıptan kurtulursunuz, bu utancı daima birlikte üstlenmezsiniz. Biz buradayız.”

Özel, Türkiye‘deki kimi mahallî idarelere kayyum atanmasını da eleştirerek, vatandaşların bugün Manisa’yı, Rize’yi, Afyonkarahisar’ı, Osmaniye’yi kimin yöneteceğini seçebildiğini fakat Diyarbakır’da, Mardin’de, Siirt’te seçtiklerinde ise “Siz seçseniz de biz size yönettiremeyiz” denildiğini argüman etti.

Genel bütçeden belediyelere de hisse dağıtıldığını anımsatan Özel, bu hususta CHP’li belediyelere haksızlık edildiğini öne sürdü. Özel, “İller Bankası bütün belediyelere eşit davranmak zorunda değil mi? CHP’li belediyeler yüzde 65’e hizmet verir, Vilayetler Bankasından yüzde 10 alır; yüzde 35’e hizmet verenler yüzde 90 alır. Belediyeler Birliği, aidatın yüzde 56’sını CHP’li belediyelerden toplar fakat hizmetin neredeyse tamamını Cumhur İttifakı’nın belediyelerine yapar. Birileri verdiği oylarla daha az eşittir, birileri ne kadar hizmet yaparsa yapsın genel iktidarın hasetliğinden biraz daha az eşittir.” tabirlerini kullandı.

“Bütçeye ret oyu vereceğiz”

Özel, Yargıtay 3. Ceza Dairesinin Türkiye Personel Partisinden (TİP) milletvekili seçilen Seyahat Parkı davası mahkumu Can Atalay’la ilgili kararının “anayasal bir darbe girişimi” olduğunu lisana getirdi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın, Yargıtay 3. Ceza Dairesinin kararını sahiplendiğini, bunun kabul edilemez olduğunu tabir eden Özel, şöyle devam etti:

“Darbe teşebbüsünün bildirisi şunu söylüyor: Can Atalay’a, ‘Sen milletvekili seçilemezsin, bana gelir, kararı ben veririm.’ diyor. Hatay halkına ‘Sen kendine vekil seçemezsin, son kararı ben veririm.’ diyor. Hepimiz ismine Sayın Bahçeli’ye ‘Siz oturumun reisi olarak davet edersiniz ancak kürsüye gidecek mi, kararı ben veririm.’ diyor ve size (Numan Kurtulmuş) ‘Meclis Lideri, bir karar verdim, bugüne kadar niçin okutmadın?’ diyor. Hepimiz bu makamlara, bu mevkilere bu kadar saygılıyken Yargıtay’ın bu darbe teşebbüsüne siz karşı çıkmıyorsanız, Tayyip Erdoğan karşı çıkmıyorsa karşı çıkması gerekenler çıkmıyorsa biz 15 Temmuz üzere yeniden sizin yerinize ve sizin de lehinize demokrasi için bu darbeye direnmeye devam edeceğiz.”

Özel, dış siyasette iktidarın yanlışlarının peşinde koşmayacaklarını belirterek, “Biz bu hudutların içinde muhalefet partisiyiz, bu hudutların dışına çıktığımızda bir yanlış yapıyorsanız peşinize dizilecek değiliz fakat ülkenin haklı davasında; Filistin’in, Azerbaycan’ın, Kıbrıs’ın haklı davasında sizden fazla takipçisiyiz.” dedi.

CHP olarak haklıların, işçilerin, emeklilerin çabasının yanında olmaya devam edeceklerini lisana getiren Özel, “Bizim çabamız, bu halkın uğraşıdır. Bu gayret için bu milletle birlikte var olmaya, çalışmaya devam edeceğiz. Bu bütçe, onların bütçesi olmadığı için ret oyu vereceğiz.” diye konuştu.

(Bitti)