Yeni araştırma: Kolon ve makat kanser riskini yüzde 35 düşürüyor

Türk mutfağının vazgeçilmezi kanser riskini düşürüyor

İSTANBUL – Yurtdışında yapılan son araştırma sonuçlarına nazaran haftada 1 bakliyat tüketildiğinde kalın bağırsak (kolon) ve makat kanseri olma riski yüzde 26 azalıyor. Haftada 2 sefer tüketildiğinde ise bu oran yüzde 35’e çıkıyor.

Günümüzde mide kanseri olanların oranı azalırken kolon kanser oranları artıyor. Artma nedenleri ortasında ise gerilimin yanında; çok fast food, asitli içecek ve hazır paketli besinler tüketmek yer alıyor. European Journal of Clinical Nutritio’da yayınlanan araştırma makalesi ise kolon kanseri için kıymetli bir sonuç paylaştı. Bakliyat tüketiminin kalın bağırsak ve makat kanseri riskini düşürdüğüne dair sonuçlarını kıymetlendiren Medipol Mega Üniversite Hastanesinde Gastroentereloji Uzmanı Prof. Dr. Vedat Göral, Türk mutfağında sofraların ana yemeği olan baklagillerden son vakitlerde uzaklaşıldığını bu durumun da bağırsak sıhhatini bozduğunu söyledi.

“İçerisindeki flavenoit anti-kanserojen tesir yapıyor”

Araştırma hakkında konuşan Prof. Dr. Göral, “Haftada 1 bakliyat yediğinizde yüzde 26, haftada 2 sefer yediğinizde ise yüzde 35 civarında kalın bağırsak ve makat kanseri olma riskiniz azalıyor. Azalmasının nedeni ise bakliyatta flavenoit ismi verilen birtakım hususlar var. Bunlar anti-kanserojen, tesir yapıyor. Yani kanserden gözetici unsurlar. Hasebiyle bu hususları çok tüketmek hem kanser hücrelerinin büyümesini hem de kanserin oluşması ve gelişmesini engelliyor” açıklamasını yaptı.

“Haftada 2 değil, 3 kere de tüketebilirsiniz”

Bakliyatın haftada 3 defa de tüketilebileceğine değinen Prof. Dr. Göral, “Bakliyatın yararının bir öteki sebebi de içeriğindeki liflerdir. Çok fazla lif içerdikleri için kalın bağırsak kanserini önlemede avantaj sağlıyor. Zira lifli besinleri az tüketirsek bağırsaktaki kanserojenlere daha fazla tesirli oluyor. Çok fazla lif tükettiğimizde bağırsakta çok fazla lif olduğu için bağırsaklarımızı kanserojen unsurlardan koruyoruz” dedi.

“Normalde nasıl yapıyorsanız o denli pişirin”

Her türlü bakliyatın kanser önleyici tesiri olduğunun altını çizen Prof. Dr. Göral, “Kuru fasulye aslında halkımızın çok sevdiği bir besin. Kuru fasulye, buğdaydan yapılan eserler, nohut ve başka bakliyat çeşitleri bu bahiste çok başarılıdır. Bir porsiyon 100 gram olabilir. Pişirme tekniği de olağanda bakliyat yemeklerini nasıl yapıyorsak o denli yapalım. Kuru bakliyattaki vitaminler zati sıvıya karıştığı için pişirme usulü rastgele olumsuzluk oluşturmaz” açıklaması yaptı.

“Az da olsa her şey yenilmelidir”

Son vakitlerde sıfır gluten diyetlerin hayli tanınan olduğunu belirten Prof. Dr. Vedat Göral ayrıyeten şu ihtarlarda bulundu:

“Bu ziyanlı bir metottur. Çok da yanlış. Glutensiz diyeti iki durumda kullanıyoruz. Biri çölyak hastalığıdır. Gluten hastalığında bir de buğday hassasiyeti var. Zira buğdayda da birçok proteinler, vitaminler var. Hasebiyle bazen glutensiz beslenmeyle ileride birtakım aksilikler ortaya çıkabiliyor. Her şeyden nizamlı, az az da olsa yemek gerekiyor.”

“Rastgele antibiyotik ve ağrı kesici kullanmayın”

Son olarak kanserden korunmak için tekliflerde de bulunan Prof. Dr. Göral,” Her gün sistemli yürüyüş yapmak bile yüzde 8-10 kalın bağırsak kanserini önleyebilir. Yani kalın bağırsak kanseri aslında önlenebilen bir hastalıktır. Gerilimi yönetmek ve her şeyi yemek lazım. Rastgele antibiyotik kullanmamalısınız. Zira bağırsak mikrobiyotasını bozuyoruz. Düzgün bakterileri öldürüyoruz, makus bakteriler kalıyor. Bunlar da olumsuz tesirler meydana getirebiliyor. Rastgele ağrı kesici içmemek lazım. Yemekleri, yavaş yavaş ve düzgünce çiğnemeliyiz. Yemeğe vakit ayırmalıyız, keyif almalıyız” formunda konuştu.