Olay, geçen 13 Mart’ta bir devlet kurumunda meydana geldi. Urla ilçesinde bir devlet kurumunda geçen şubat ayında hizmetli olarak çalışmaya başlayan Ö.K., kurum müdürü E.D.‘nin kendisine cinsel akında bulunduğu argümanıyla kabahat duyurusunda bulundu.

Mağdur Ö.K., savcılıkta verdiği sözünde, “İki üç haftadır müdürün odasına içecek götürürken elime ve sırtıma dokunarak beni rahatsız ediyor. Kendisi hakkında ‘Sen beni memnun edersin‘ üzere cümleler kurduğumu ileri sürüyor. Hafta sonları çalışmıyorum. Kendisi cumartesi günü öğlenden sonra beni ek hizmet binasında bekleyeceğini söyledi. Eşimden ayrılma sürecinde olduğumu, hastaneye gitmem gerektiğini söyledim. O sırada beni kendine çekip, dudağımdan öptü. Kendimi geri çekip, oradan kaçtım. Şikayetçiyim” dedi.

7 YILA KADAR MAHPUS CEZASI İSTEMİ

Şikayet üzerine başlatılan soruşturma tamamlanarak iddianame hazırlandı. Urla 2. Asliye Ceza Mahkemesi tarafından kabul edilen iddianamede sanık E.D. hakkında ‘sarkıntılık yapmak suretiyle cinsel saldırı‘ cürmünden 7 yıla kadar mahpus cezası istendi.

Bugün görülen davaya, tutuksuz yargılanan sanık E.D., mağdur Ö.K.’nın avukatı Saadet Gülgen Kayaalp, İzmir Barosu Bayan Hakları Merkezi’nden Sorumlu İdare Heyeti Üyesi Avukat Elçin Kılınçer Ot, Urla Bayan Dayanışma Derneği, Atatürkçü Fikir Derneği (ADD) Urla Şubesi, Eğitim-İş ve siyasi parti temsilcileri katıldı. İzmir Barosu da davaya müdahil olarak katılma talebinde bulundu.

“BANA İFTİRA ATIYOR”

Duruşmada tabir veren ve üzerine atılı suçlamaları kabul etmeyen kurum müdürü E.D., “Kendisini 1 aydır süreksiz hizmetli olarak çalışması sebebiyle tanıyorum. Şikayetçi, haftada bir bulunduğum binaya gelirdi. Müdür yardımcısı disiplinsiz davrandığını, sorun yaşadığını ve tahlil bulmam gerektiğini söyledi. Kurumu habersiz terk ettiğini fark ettim. Kendisini telefonla arayıp, sordum. Özür diledi. O gün gelip, bunu kendisine soracaktım. Lakin bir cenazeye gitmem gerektiği için kurumdan ayrıldım. Evli ve çocuklu bir beşerim. Bana iftira atıyor. Suçlamaları kabul etmiyorum” dedi.

“OLUMSUZ RUHSAL TESİR YARATTI”

Ö.K.’nın avukatı Kayaalp ise bir evvelki duruşmada mağdur ve failin mahkemede karşı karşıya gelmesinin mağdur üzerinde olumsuz ruhsal tesir yarattığını belirtip, mağdur ile failin karşı karşıya kalmasının ikincil ve üçüncül travmalar yaşamasına neden olduğunu ve mağdurun kendini gereğince söz edememesi, kendisini fail durumunda hissetmesi durumunun oluştuğunu lisana getirdi. Ö.K.’nın isimli görüşme odası temin edilerek, toplumsal çalışmacı dayanağıyla kendisini sağlıklı tabir etmesi ve kamera kaydının Ses ve Manzara Bilişim Sistemi (SEGBİS) ile mahkemede izlenmesini talep etti.

Mahkeme heyeti, mağdurla ilgili İsimli Tıp Kurumu’ndan gelecek rapordan sonra, talebi değerlendireceğini belirtip, duruşmayı ileri bir tarihe erteledi.

“SANIK, TIPKI KABAHATTEN YARGILANIYOR”

Duruşma sonrası açıklama yapan avukat Kayaalp, sanığın tıpkı yerde çalışan bayan memur S.G.‘ye de karşı işlediği birebir hatadan ötürü yargılandığını söyledi.

Kayaalp, “Her iki evrakta da mağdurların toplumun maddi, manevi dezavantajlı kümelerden geldiğini görüyoruz. Ne yazık ki kamusal gücü elinde bulunduran erkekler tarafından kapalı kapılar gerisinde tacize, tecavüze uğruyorlar. Bu bayanlar hak gayreti veriyor” dedi.