Çanakkale Deniz Savaşları’nın kazanılmasında büyük hissesi bulunan “Nusret Mayın Gemisi”nin, 8 Mart 1915’te Erenköy Koyu’na döktüğü mayınlarla tarihin akışını değiştirmede üstlendiği rol, 109 yıl sonra tıpkı yerde gerçekleştirilen seyir faaliyetiyle canlandırıldı.

Çanakkale Deniz Müzesi Komutanlığı Yüzer İskelesi’nde demirli bulunan “TCG Nusret (N-16)”, mayınlarını döktüğü rotada ilerledi.

Gemide protokol üyelerine Nusret’in 109 yıl evvelki kahramanlığı görüntü gösterimi ile anlatıldı.

Ardından şehitler anısına Çanakkale Valisi İlhami Aktaş ile Boğaz ve Garnizon Kumandanı Tuğamiral Mustafa Biçen tarafından denize çelenk bırakıldı.

Geminin kumandanı Üsteğmen Ersin Taşkın, merasimde, Çanakkale Savaşları’nın birinci etabını oluşturan 18 Mart Deniz Zaferi’nin dünya harp tarihine mal olmuş bir kahramanlık destanı olduğunu söyledi.

Bu zaferin kazanılmasında en büyük hissenin kahraman Nusret Mayın Gemisi’ne ilişkin olduğunu hatırlatan Taşkın, “Çanakkale Boğazı’nda birinci mayın sınırının oluşturulduğu 4 Ağustos 1914 tarihinden 8 Mart 1915 sabahına kadar Boğaz’ı, yabancı savaş gemilerinin geçişine kapatmak niyetiyle Çanakkale Mayın Gurubu Komutanlığına bağlı Selanik, İntibah, Samsun ve Nusret mayın gemileri tarafından 377 mayından oluşan 10 mayın çizgisi tesis edilmiştir.” dedi.

Üsteğmen Taşkın, Çanakkale Boğazı girişinde bulunan tabyaların bombardıman edildiği 3 Kasım 1914’ten itibaren İtilaf Donanması’nın Boğaz’daki keşif, bombardıman ve mayın tarama faaliyetlerinin çalışanı denizci olan Baykuş Bataryası’ndan gözlendiğini, bu müşahedeler sonucunda düşman donanmasının hareket yapmak için Boğaz’ın en geniş yeri olan Erenköy koyuna yönelerek Boğaz’ı terk ettiğinin belirlendiğini anlattı.

Erenköy koyunda tesis edilecek bir mayın çizgisinin düşman üzerinde sürpriz tesiri yaratacağının düşünüldüğünü aktaran Taşkın, şöyle konuştu:

“11’inci mayın sınırının başka 10 mayın çizgisinden farklı olarak kıyıya paralel, gemilerin hareket çizgisine dik olarak oluşturulmasına karar verilmiş, bu çizgi için 26 mayının kâfi olduğu değerlendirilmiştir. Hafif sisli ve yağışlı 8 Mart sabahı saat 05.00’te Yüzbaşı Hakkı Bey’in komutasında Nara’dan avara eden Nusret, Anadolu kıyısını izleyerek seyre başlamış ve Boğaz’ı kapatan mayın sınırları ortasında emniyetle geçerek şu anda bulunduğumuz noktaya varmıştır.”

Taşkın, Nusret Mayın Gemisi’nin 109 yıl evvel bugün, güvertesinde bulunan 26 mayını birebir rota üzerinde, ortalarında yüzer metre olacak biçimde deniz düzeyinin 4,5 metre altına döktüğünü bildirdi.

Alınan tedbirler sayesinde Nusret’in, hiçbir müttefik karakol gemisi tarafından tespit edilmeden saat 08.00’de Çanakkale önlerine demirlediğini aktaran Taşkın, şöyle devam etti:

“Saat 10.00’a kadar süren sis ve yağmur, geminin Çanakkale Boğazı girişinde bulunan düşman karakol gemileri tarafından görülmesini engellemiştir. Rumeli Mecidiye Tabyası’nda bulunan Seyit Onbaşı’nın tek başına sırtlayarak namluya sürdüğü 215 okkalık mermi, İngilizlerin Ocean Zırhlısı’nın dümenin vurmuş ve bu durum düşman gemilerinin nizamını bozmuştur. Böylelikle 18 Mart 1915 günü kahraman Türk topçusunun da takviyesiyle Nusret’in döşediği 11’inci mayın sınırını oluşturan 26 mayına çarpan Bouvet, Irresistible ve Ocean Zırhlıları batarken, Inflexible, Safran ve Galoa ağır yaralanarak savaş dışı kalmıştır. 18 Mart 1915 günü İtilaf Donanması için bir hezimetken, Boğaz’ın kahraman savunucuları için kıymetli bir deniz zaferi olarak tarihe geçmiştir.”

Anma merasimine, Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi (ÇOMÜ) Rektörü Prof. Dr. Cüneyt Erenoğlu, Vilayet Emniyet Müdürü Selim Arıcı, Vilayet Jandarma Kumandanı Kıdemli Albay Sadi Akman, Kıyı Güvenlik Batı Marmara Küme Kumandanı Yarbay Ercan Oran, lise ve üniversite öğrencileri ile akademisyenler katıldı.