Çellist Jamal Aliyev ve piyanist Ece Dağıstan, ortak projeleri “Dünya Şarkıları” ile bu akşam saat 20.30’da Kuvvetli PSM Turkcell Platinum Sahnesi’nde konser verecek. Konserde ikili, dünyaca ünlü bestekarların farklı şekildeki yapıtlarını ve Zülfü Livaneli müziklerinin klasik formdaki yeni düzenlemelerinden Fahir Atakoğlu imzalı Sultan’a kadar birçok yapıtı, çello ve piyanoyla kendilerine has bir yorumla seslendiriyor.

Ece Dağıstan ile konser ve müzik üzerine konuştuk.

• Jamal Aliyev ile konserdeki uyumunuzu nasıl söz edersiniz?

Jamal ile bir arada müzik yapmadan evvel aramızdaki dostluğu pekiştirmiştik zati. Münasebetiyle birbirini düzgün anlayan iki kişinin müziği bir arada yapıyor oluşu artı yarar sağlıyor. Şu an oluşturduğumuz repertuvar için uzun bir çalışma devri geçirdik elbette, artık birbirimizin nefesini bile hissedebiliyoruz çalarken. Lakin en değerlisi fikir alışverişine açığız kendi ortamızda.

‘SANATIN BERBATLIĞI OLMAZ’

• Bu konserde müzikseverleri neler bekliyor?

Dünya Müzikleri projesinde ismi üzerinde çok farklı janralardan seçtiğimiz yapıtları piyano, çello ve yaylı kuartet ile birlikte dinleyiciye sunuyor olacağız. Bu yapıtların birden fazla kulağa tanıdık gelecek lakin biz farklı aranjeler ve sound ile orijinal bir soluk kattığımızı düşünüyorum. Art planda ise her modül için özel tasarlanmış, müziğimizin ruhunu hissetmeye ve anlamaya yardım sağlayacak animasyonumuz olacak. Konser sonrası dinleyiciler salondan ayrılırken hayat motivasyonlarının artmış olacağını düşünüyorum.

• Müziğe ve müzisyenlere gelen yasaklarla ilgili fikirlerinizi bizimle paylaşır mısınız?

Yasaklar ve kurallar elbette dünyanın nizamının devamı için gereklidir ve kaçınılamaz. Lakin yasağın bir sanat performansına konuluyor olması dünyanın hiç bir noktasında kabul edilemez. Sanat dünyayı güzelleştirendir, sanat toplumları ileriye götürendir. Sanatın kimseye bir berbatlığı olamaz değil mi? Ancak ben cezaların hak edenlere verilmesi varken sanatkarlara kesiliyor olmasını karanlıkta kalmayı istemek aydınlık gökyüzünden korkmak olarak okuyorum.

‘KOLAY DEĞİL!’

• Ülkemizde müzisyen olmak sizce güç mu?

Yeryüzünde kolay meslek var mı bilmiyorum. Bizim 11 yaşından itibaren konservatuvarda eğitimini aldığımız klasik müzikten zevk almak kimi birikimleri gerektiriyor. Bu müzik beşere kolay zevk veren yahut lirik dayanağıyla anlamaya yardımcı olan bir çeşit değil. Hasebiyle güç diye niteleyebileceğimiz yahut bugüne kadar ülkemizde geniş kitlelerce kaçınılmış bir cinse alıştırmaya ve alışkanlık kazandırmaya çalışıyoruz.Kolay değil. Fakat 10 gün ortayla verdiğimiz konsere tekrar gelme taleplerini duyunca da gerçek yol aldığımızı hissediyorum.